ALICE HARİKALAR DİYARINDA

Ve

DÜNYA TİCARET MERKEZİ FELAKETİ

 

EĞER ABD GADDARLIKLARININ ARKASINDAKİ GÜCÜ ARIYORSANIZ, YALNIZCA ŞU SORUYU SORUN:

KİM FAYDALANIYOR?

 

“Hiç bir şey olduğu gibi olmayacak, çünkü her şey olmadığı gibi olacak. Ve tam tersine; olan şey, olmadığı gibi olandır. Ve olmadığı gibi olan da, olacak olandır. Anladınız mı?”

-         Alice Harikalar Diyarında.

 

Yazan: David Icke

 

Dünyayı kontrol etmeye çalışan ve kendi global faşist devletini sunmayı bekleyen güç, yani benim “Illuminati” adını verdiğim şebeke, eğer önceden tahmin edilemezse koskoca bir hiçtir.

 

New York ve Washington şehirlerinde yaratılmış olan inanılmaz korku, tüm insanlığın genel zihninde, bir “Problem – Reaksiyon – Çözüm” zinciridir ve bu büyüklükte bir olayın gerçekleşmesini -geçmiş yazılarımda da okuduğunuz gibi-  birkaç yıldır bekliyordum. Bir savaş veya nükleer bir terörist aracı olabileceğini düşünmüştüm, ama görevine başlama gününde de yazdığım gibi, global planın hız kazanarak öne sürüleceği Bush başkanlığı döneminde muazzam birşeyler olacaktı.

 

Dünyanın global merkezi faşizme hızla itilmekte olduğu süre de bile, olaylar Illuminati planının öngördüğü zaman takvimine uyacak hızda gelişmiyordu. Ve globalleşme planlarına ve özgürlüğe yaptıkları tecavüzlere karşı çıkan kesim, gün boyu artmakta. Planın birdenbire, muazzam bir sıçrayışla, gelişmesini ve sunulmasını sağlayacak “çözümler”in sunulması için, insanlığın toplu olarak zihinlerini korku, panik ve güvensizlik duygularıyla sarsacak ve dağıtacak, devasa büyüklükte etkisi olan birşeylerin yaratılmakta ve yapılanmakta olduğu açıktı. Bu, ayinsel olarak oldukça önemli 9. ayın 11. gününde Amerika’da gördüklerimizdir – 911 Birleşik Devletler’deki acil durumlar için kullanılan numaradır. Ayinsel ve gizli kodlar, Illuminati’nin yüklendiği herşeyin altında var.

 

Ve, bu zihni felç eden gaddarlıklar, Illuminati planının, insanoğlunun zihinsel, duygusal, ruhsal ve fiziksel kölelikleri için başlattığı dönemin sonu değil, tam tersine başlangıcıdır. Terörizm tehdidini (“kendi” terörizmleri!!), “özgür ve demokratik” dünyanın, (etki olarak) bir dünya ordusu ve dünya hükümeti oluşturması ile suçlu gördükleri güçlerin - ki gerçek suçlu güçler bu “özgür” dünyanın güçlerinden başkası değil - bulunduğu ülkelere ve ülkelerin insanlarına savaş açma hakkı olarak kullanarak, daha fazla ölüm ve yıkım yaratılacaktır. Müslüman insanlar ile olası bir savaş da son olmayacak ve esas son için bir araç olacak – yine ayni güçlerin yönettiği, geriye kalan komunizm güçleri ile bir çatışma. Unutmayın ki, Illuminati her ülke, her “terörist” grup ve bu terörizme “karşı” olan her kuruluş içerisinde işlev görmektedir. Yalnızca, her “taraf” içerisinde temsilciye sahip olarak, Illuminati oyunu kontrol edebilir ve oyunun sonucunu başlamasından evvel bilebilir. Illuminati’nin İslam dünyasında yöneticileri var, tıpkı sözde “özgür dünya”da (yakında göreceğimiz gibi) olduğu gibi. Örneğin; Saddam Hüseyin, bilinçli bir Illuminati piyonunun - baba George ve oğul George Bush gibi - her özelliğine sahiptir. (bak...kitap: and the truth shall set you free)

 

Bu ayinci, duygusuz, sürüngen zihnin tahmin edilebilirliği, ABD felaketini takip eden haberler dünyasında çok rahat görülebilir.Bu tür durumlarda her zaman ne olduğuna bir göz atın ve göreceksiniz ki, plan hemen hemen her olayda hep aynidir. Olay gerçekleşmeden önce, başkasının cezasını çekecek, kurban edilecek avanak daima suçu üstlenmeye hazırlandırılmıştır. Böylece halkın düşünceleri ve zihni tehlikeli spekülasyonlar yaratmaktan uzaklaştırılmış ve önceden belirlenmiş bir hedefe yönlendirilmiş olur. Kennedy süikastinden sonra, bu hedef Lee Harvey Oswald idi; Oklahoma olayından sonra Timothy McVeigh; ve şimdi de karşımızda Osama Bin Laden.

 

Bin Laden, çok fazla yanlış bir yola sevkedilmiş olabileceği gibi, bu hafta olanlardan benim sorumlu olduğum kadar sorumludur. Başkan Kennedy ölmeden de ÖNCE, nasıl Lee Harvey Oswald’ın geçmiş bilgileri açığa çıkarılmışsa, şimdi de felaketin gerçekleşmesinden hemen sonra en kesin bir düzen ve ahenk ile Bin Laden ismi tanıtılmış durumda.

 

Elle tutulur birşey değil de daha çok ağızla, bu adamın Afganistan dağlarından, muazzam büyüklükteki bu operasyonu gerçekleştirmiş “Dev Adam” olduğu fikri, normal zeka seviyesine sahip herkesle dalga geçmekten başka bir şey değil ve saçmalıktan ibarettir. (bak...Bin Laden ile görüşmüş gazeteci Robert Fisk’in makalesi) Burada, bir bomba paketinden veya zihni kontrol edilmiş herhangi bir fanatiğin bombalı arabasını Kudüs’teki bir restaurant içerisine sürmesinden bahsetmiyoruz. Dört ticari dev uçak ayni anda Amerikan hava boşluğunda Amerikan havaalanları üzerinden kaçırılmalı ve de yüksek derecede spesifik hedeflere 45 dakika içerisinde uçurulmalıdır. Bu nasıl olabilmişti? Çünkü içeriden yapılan bir işti, nedeni bu.. Amerika Birleşik Devletleri’nin içerisinden yönetilip yönlendirilmiş ve dünya boyunca bulunan Illuminati örümcek ağının diğer bölümleri ile birlikte A.B.D. “İstihbaratı”nın yüksek mertebeleri tarafından planlanmış bir işti.

 

Şimdi, emrine amade zihni kontrol edilmiş servete sahip bir ordu ile, zihinin programlanması ve onu aktif hale getirecek tetiğin çekilmesi ile, Illuminati bu insanlara herhangi birşeyi yaptırabilir. Bu uçakları kaçırıp onları binalara doğru uçurmadan sorumlu olan kişiler, bilinçli zihinlerinde, inanmaya programlanmış oldukları “neden”e inanmışlardı. Ama gerçekte, onlar bu uçakları kaçırıp uçurmuyorlardı, onların programları bunu yapıyordu. Zihin kontrolü, şimdi o kadar ileri ki, böyle bir programlama neredeyse çocuk oyuncağıdır.

 

Tanrı aşkına, bu terör A.B.D. İstihbaratı’nın bir başarısızlığı değildi. Planı ortaya çıkarmakla yükümlü değildiler ve uçaklara silahlar sokmak, eğer sistemi kontrol edenlerden destek alıyorsan, düşünüldüğünden çok daha kolaydır. Duydum ki, bu bir başka “Pearl Harbor” olayı imiş, evet öyledir. ..And The Truth Shall Set You Free kitabında, diğer kitaplarda ve çalışmalarda okuyabilirsiniz ki Amerikan hükümeti Japonlar’ın Pearl Harbor’a saldıracağını önceden bilmekteydi, ve buna rağmen hiçbir önlem almadılar, hiçbir şey yapmadılar. Niçin ? Çünkü bunun olmasını spesifik bir neden için istiyorlardı – Başkan Roosevelt’in (Bush’lara kan bağından akraba olan) daha önce, -yalnızca seçilmek uğruna-, “Amerika bir savaşa karışmayacak” demesinin tam tersine, Amerika’nın 2. Dünya Savaşı’na girişini garanti altına almak için Pearl Harbor olayına gereksinim duyuyorlardı. Problem – reaksiyon – çözüm. – ve bu haftanın korkunç olaylarında da gerçekleşen aynen bu.

 

Saldırıların kötü sonuçlarından hemen sonra, “Suçu bin Laden’e atın” kampanyası, daha önceden hazırlanmış bir plan gibi, sunuldu. Cumhuriyetçi Senatör ve Illuminati yardakçısı, Orrin Hatch, örneğin, CNN’e, FBI’dan yüksek rütbeli bir bilgi aldığını ve bin Laden’in benzeri görülmemiş saldırıların arkasında olduğunu söyledi. FBI’da yapmış olduğu kısa toplantıya dayanaraktan, Hatch “Biraz bilgim var” dedi. “FBI’dakiler, bu olanların arkasında Osama bin Laden’in bulunabileceği ve bu dehşetlerin onun imzası olabileceği sonucuna vardılar”. Tamam, daha fazla devam etmene gerek yok Orrin, mesajı aldık ve sen de görevini yaptın.

 

Daha sonra, çok uygun bir şekilde, iki uçağın kaçırıldığı Boston havaalanı’nda bulunan şu kiralık arabanın hikayesi elimize ulaştı ki bu araba... evet... hazır olun... Kuran’ın bir kopyasını ve ticari uçakları nasıl uçuracağımızı gösteren bir kılavuz video kasetini içermekteydi!!! Periler ülkesinde miyim, harikalar diyarında mı ?  Arabada, Bin Laden’den teröristlere görevlerinde şans ve başarı dileyen bir mektup bulduklarını iddia etmediklerine çok şaşırdım. Belki de bunu yarın “bulmayı” planlıyorlardır, ha? İnanılmaz bir saçmalık, tabii ki öyle, ama birçoğu buna inanacak. Ve, önümüzdeki günlerde ve haftalarda, “bin Laden bağlantısı”nın, daha birçok imal edilmiş “kanıt”larının, sistematik olarak ortaya çıkarıldığını göreceğiz.

 

Ve işte soru: Kim faydalanıyor ? Illuminati bir dünya hükümeti ve ordusu, bir dünya para birimi ve sistemi ile merkezi global finans diktatörlüğü ve kontrolü istiyor. Mikroçiplenmiş insanlar ve sürekli, her an her türden gözaltında bulunacak bir topluluk ve medeniyet istiyor. Ve kendilerini, korkmaya inandırılıp programlanmış oldukları şeylerden kurtarabilecek yetkililere gücünü ve sorumluluğunu veren korku dolu, yumuşak başlı, boyun eğen, köle gibi itaat ve hizmet eden bir insalık istiyor.

 

Yeterince komik ve ilginç olaraktan, “Amerika’da gerçekleşmiş bu korkunç olaylardan kim faydalanıyor?” sorusunun yanıtı çok basit: Yukarıda sayılan isteklerini sunmak isteyen herhangi biri. 9-11 felaketi şu anlama gelir:

 

    * Illuminati, şimdi, kendi propaganda makinesinin halkı suçlu olarak görmeye inandıracağı herhangi birine misilleme yapma ve ondan intikam alma mazaretini elinde bulunduruyor. Müslüman hedeflere karşılık yapılacak saldırılar,dünya üzerinde, özellikle de Orta ve Yakın Doğu’da muazzam tesirli anlaşmazlıklar, çarpışmalar, zıtlıklar ve karışıklıklar çıkarabilecek  potansiyele sahiptir ve Illuminati’nin çekebileceği olası bir tetiktir. Bu olasılığın sonrasında, çarpışmaları ve anlaşmazlıkları artırıp genişleterek, Rusya ve Çin’in de karışmasını sağlayabilecek fırsatlar sayısız olabilecek derecede fazladır. Bir Üçüncü Dünya Savaşı, Illuminati planının bir parçasıdır ve şimdi yaşadığımız olaylar, domino taşları düştükce, bunu gerçekleştirmeye yetecek yolu açabilir.

     

    * Blair ve diğer “dünya liderleri”nden gelen “Amerika ile birleşmiş özgür dünya” deyimi, “terörizme karşı savaş”ı savaşmak için bir dünya ordusu ve polis gücü kurmak için bir araya gelmenin kodudur. Şimdiden, Bilderberg kontrolü altındaki NATO (beklemede olan dünya ordusu) bu tür bir destek için söz vermiş durumda ve toplu bilincin o kadar anlaşılabilecek bir şekilde beyni yıkanmış ki şu anda birçok insan, asılsız ve katı olarak kanıtlanmamış hedeflere karşılık yapılacak Amerikan ve NATO terörist saldırılarını, sırf terörizme karşı savaşmak adına, destekleme durumunda ve hevesindedir. Bu siyasetteki hayret verici çelişki, A.B.D. şehirlerindeki zulümleri takip eden, böğürmekte ve şiddetini artırmakta olan beyin yıkama sayesinde, kör olmuş çoğunluğun bakış açılarından kaybolacaktır.

     

    * Böylesine dikkatlice hesaplanmış bir “intikam alma ve misilleme” planı sonucunda, anlaşmazlık ve çarpışmalar artarken ve kızışırken,  askeri gücün merkezileşmesi için baskı ve Amerikan ile dünya nüfusunun gücünü teslim etmeye hevesliliği ve istekliliği, Illuminati propaganda makinesinin şeytani etkisi altına girmiş her ülkeye istenilen anda saldırı ve işgal yapabilecek bir dünya ordusu yapılanıp oluşana dek hızla artacaktır.

     

    * İnsanlığın bütünsel zihni, özellikle de Amerikalı halkınki, şu anda anlaşılabilir bir şekilde derin bir travma altındadır. Bu insanlar, bütünsel bir travma-temelli zihin kontrolüne tabi tutulmuşlar ve bunun tesiri altına girmişlerdir ki hernagi bir zihin kontrol edicinin veya araştırmacısının size söyleyebileceği gibi, travma geçirmiş bir zihin, öneriye açık bir zihinle eş anlamdadır. Bu nedenle, travma sonrası atılacak olan adım, olayları istenilen modelde görüp algılamak için halkın beynini yıkayacak programlamadır.

     

    * “Yeni Dünya Düzeni”nin, yani merkezi kontrole sahip faşist global devletin, karılaştığı ve karşılaşmakta olduğu en büyük engellerden biri de, birçok Amerikan insanın sahip olduğu ruhtur. Self-determinasyon (kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesi hakkı) haklarının global askeri, politik ve ekonomik kontrole verildiği gerçeğiyle yüzleştikleri anda, birçoğu buna hiddetle karşı çıkacaktı. Ülkelerinin ve sistemlerinin getirdiği bütünsel emniyet, güven ve gurur anlayışı, muazzam büyük askeri ve ekonomik güçlerinin oluşturduğu temeller üzerine kurulmuştu. Bu, aslında, John Wayne mentalitesinin bütünsel bir versiyonu – “bize bulaşmayın, bizimle uğraşmayın – burası Amerika”.. Bu mentaliteden doğan şey, bir millet ve ülke olarak kendilerine duydukları bütünsel güvendir. Ve şimdi, hep beraber gördüğümüz gibi, kendi güven anlayışları, bu güçlü kimlikleri ve tek başına ayakta durabilecek kuvvete sahip oldukları inançları, yıkılıp yokolma tehlikesi altına girmiş bulunmaktadır.

     

    * İlginç olan da, kaçırılan uçakların hedeflerinin, Amerika’nın güçlü kimliği ve güvenliğinin en büyük simgeleri olmasının –yani Pentagon; askeri kudretlerinin simgesi, ve Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kuleleri; ekonomik kudretlerinin simgesi – hiç bir şekilde tesadüf olmamasıdır. Bu, esas olarak Amerika’ya yapılmış bir saldırı değildir, Amerika’nın imajına ve hayaline yapılmış bir saldırının ta kendisidir. Ruhlarını ve inançlarını kır, “Amerikalı” olma ayrıcalıklı anlayışlarını kır,; Amerika’nın kendine olan güvenini kır; onları muazzam bir korku ve esaslı bir güvensizliğin içine bırak; ve Amerika’nın Illuminati global ve merkezi diktatörlüğü altına girmesine izin vermeyecek en büyük ve belirgin engeli aşmışsın demektir. Şimdi, bu bahsettiğimiz Amerikan ruhu, güçlü kimliğinin ve güvenliğinin sarsılması ile daha da fazla zedelenmiştir – tıpkı geçmişte Oklahoma olayında ve okullardaki silahlı saldırılarda olduğu gibi -. Ama, buna ek olarak da, her şey çarpıcı olarak artacaktır. Bu noktada, Amerikalıların bu oyunların bir kuklası olmayı reddetmeleri ve terörizmi kınayan yetkililerin ayni terörizmden sorumlu olduklarını farketmeleri yaşamsaldır.


    * Amerika’yı 1996’da ilk kez ziyaret ettiğimde, “Özgürlük Ülkesi”nin gerçekte nasıl kontrol altında bir topluluk olduğunu gördüğümde (hâlâ daha Kanada kadar kötü değil) sersemlemiştim. Şimdi, bu trajedinin arkasından, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkeler, işgal ve saldırı tesiri altında gözaltında tutulabilecek kaleler olma yolunda emin adımlarla ilerlerken, Amerikan insanının ağzından “Biri Bizi Gözetliyor” toplumunun hızlı genişlemesine karşılık tek bir aksi söz çıkmayacağı kesinlik kazanmıştır. Problem – Reaksiyon – Çözüm... “Teröristleri durdurmak” için insanların mikroçiplenmesi kampanyasının sunulmasını ilerleyen zamanda dikkatle izleyin lütfen.

     

    * Bir ekonomik felaket, Illuminati’yi ve planını açığa çıkarıp üzerinde araştırma yapanlar tarafından, çok önceden tahmin edilmişti. Tek para birimine ve global ekonominin merkezi kontrolüne karşı çıkanlar engelini aşmak için, Illuminati’nin ihtiyacı olan şey şu anki sistemi yokedecek büyük bir küresel ekonomik çöküntü yaratmak ve çöküntünün üstesinden gelmek için tek yolun merkezi global kontrolden geçtiği düzmecesini insanlara kabul ettirmektir. Problem – Reaksiyon – Çözüm... Bu, saldırıların neden Amerika’nın ekonomik sisteminin kalbinde patlak verdiğinin bir başka sebebi ve göstergesidir – ve bu, ayni zamanda, niçin katliamdan günler önce global ekonomik durgunluğun dünya medyasında sıvalandığını açıklamaktadır. Şimdi, böyle bir çöküntüyü dilediklerince yaratmak için ellerinde bomboş bir kağıda sahiptirler ve yakında global ekonomik kuruluşların “ekonomik krize bir yanıt bulmak ve çare düzenlemek” için biraraya geldiklerini göreceğiz. Aslında, ülkelerin G7 toplantıları bu işlemi çoktan başlatmıştır.

 

Bu, yukarıda sayılanlar, New York ve Washington şehirlerindeki ölüm ve yıkımın, Illuminati planına sağladığı avantajlardan sadece bir kaçıdır – ki üstüne basa basa vurguluyorum, bu Amerikan felaketi, A.B.D. sınırları içerisindeki güçler tarafından bizzat düzenlenmiştir. Bu felaketlerden sorumlular ve onların kişilikleri, insan olmayan varlıklar tarafından sahiplenilmiştir ve birçok insanın bir ineğin ölümüne ve kesilip acı çekmesine duyduğu saygı ve acıma duygusu, bu sorumluların insan hayatına duyduğu saygı ve acıma duygusu ile eşdeğerdedir. Sürüngen zihni, gelişmemiş bir duygusal seviyeye sahiptir ve bundan dolayı da ne kadar korku ve ahlâksızlık içine batarsa batsın, bu durumun sürüngen zihninde hiç bir duygusal karşılığı yoktur. Bunun örneklerini görebilmek için, yalnızca, bu kadar muazzam acılarla dolu görüntüler sonrasında, duygusuz, belli başlı hareketlere dayalı, önceden yazılmış konuşmaları yapan George W. Bush ve İngiltere Başbakanı Tony Blair’i izlemek yeterlidir. Ayni klasmana, Prenses Diana’nın cinayetinden sonra ekranlara yansıyan İngiltere Kraliçesi de girmektedir. Reagan, en azından profesyonel bir aktördü. Bush ve Blair bir okul müsamelesinde bile yer alamaz.

 

Acaba George W. Bush bu yokedici katliamların o gün gerçekleşeceğini biliyor muydu? Ne sanıyorsunuz ??  Peki ya Tony Blair? Ne sanıyorsunuz ?? Fakat, buna rağmen, onlar da, çok daha kuvvetli güçler tarafından kontrol edilmekte olan bu oyundaki piyonlardır ve de amaçlarına ulaştıktan ve rollerini oynadıktan sonra, onlar da katliamlara maruz kalanlar kadar kolay harcanabilecek şahıslardır. Kendi görüşümce; ben, “global terörizm” senaryosunu sağlamlaştırmak maksadı ile Bush’un veya Blair’e çok yakın birinin kurban edilmesine, bir saniyeliğine bile şaşırmam. Ve, muhakkak ki, eğer Bush giderse, yeni başkan seri katil Dick Cheney olacaktır. (bak...The Biggest Secret). Bulunduğumuz noktada, kazıklar çok derine saplanacaktır, çünkü global faşizme geçiş için son darbe, son itiş başlamıştır.

 

Dünya artık eskisi gibi olmayacak, bu doğru, fakat her tehlike içerisinde bir fırsat vardır. Ve savaşı değil barışı, ‘birkaçın diktatörlüğünü’ değil ‘herkes için özgürlüğü’ arayan bizler, bu büyük çoğunluk... şimdi yapmamız gereken şey aynanın karşısına geçip kendimize bakmak ve bu delilerin tımarhanelerini yaratmalarını nasıl durduracağımızı kendimize sormak.

 

Şikayet etmek artık yeterli değil. Kaçmak da artık bir seçenek değil, çünkü yakında kaçabilecek hiç bir yer kalmayacak. Zaman, bazı kıçları bazı sandalyelerden kaldırma ve oturup onları boklarını yemeyi durdurma zamanıdır. Medyadaki telefon katılımlarını bombardımana tutup başka bir gerçeklik versiyonu sunma şansını elde edebilir ve ne zaman sizi hattan koparırlarsa, tekrar tekrar bağlanabilirsiniz; herkese, gerçekte ne olduğunu görebilmelerini sağlayan yeni bir bakış açısına hangi kaynaklardan ulaşabileceklerini söyleyebilirsiniz; bu veya diğer konulardaki makaleleri bildiğiniz herkese e-mail, fax, posta aracılığı ile yollayabilirsiniz; özgürlükler tehdit edildiği anda faşist devlete karşı BARIŞCIL protestolar organize edebilirsiniz; insanları belirli toplantılarla biraraya getirebilir ve medyanın size sunmayacağı bilgiyi tartışma ve özümseme imkanı yaratabilirsiniz; KORKULARINIZI KAYBEDİN VE BU KÜSTAH DİKTATÖRLÜĞÜN YÜZÜNE KARŞI TAHAMMÜLSÜZ OLUN. UNUTMAYIN; BU DİKTATÖRLÜK YALNIZCA ONDAN KORKTUĞUMUZDA VE ONUN TARAFINDAN YILDIRILDIĞIMIZDA KURTULUP YAŞAYABİLİR.

 

Eğer yalnızca, ilk olarak, hayatımızı bu yönde adamaya, mükemmel bir kararlılıkla, karar verirsek ve hiç bir yıldırma ve göz korkutma seviyesi ve sonuçlarından etkilenmeyip o muazzam kararlılığımızı kırmazsak, yapılabilecek çok ama çok şey vardır.

 

Ejderha, hiç bir zaman, inanmamızı istedikleri kadar güçlü olmadı ve olamaz.

 

Haydi, niçin bekliyoruz?

-        İLERLEYİN !

 

Unutmayın:

 

KORKU YOK !!

 

David Icke.


Related Articles:

English:
ALICE IN WONDERLAND AND THE WTC DISASTER by David Icke

French:
Le Désastre du World Trade Center - Qui en bénéficie? par DAVID ICKE

Bosnia and Oklahoma: Problem-Reaction-Solution by David Icke

The Biggest Secret Interview by David Icke

The Global Elite by David Icke & Jeff Rense

Spiritual answers to Global Conspiracies

Turning the Tide of World Events by David Icke



Related Research: Begin your search for the truth today ---

The Biggest Secret

and the truth shall set you free

I am me I am free

Children of the Matrix

The Robots' Rebellion

Lifting the Veil

What You Should Know about the US Constitution

The Conspirators

The Temple of Karnak-How Rogue Judges Have Been Strangling Your Democracy

The Tranceformation of America

Rule by Secrecy

Rulers of Evil

Link URL for websites
http://www.davidicke.com/icke/articles3/worldtradecenter.html
http://www.davidicke.com/~french/icke/articles3/worldtradecenter-fr.html (French)
http://www.davidicke.com/turkey/icke/articles3/worldtradecenter-tr.html (Turkish)

David Icke Turkish Menu Page

Feel free to post this page URL anywhere!

Copyright(c) David Icke- Bridge of Love Publications
Permission granted to distribute this article freely in free-to-the-public media and publications
Other requests should be directed to Royal Adams Bridge of Love USA